9 Şubat 2011 Çarşamba

Pınar Selek



akıl fikir - 08.02.11 salı (92. hafta)



Açık Dergi // Eraslan Sağlam - İlksen Mavituna - Gözde Kazaz - Feryal Kabil


(Programın Kaydı)



sizin davanızın
türkiye'nin dreyfus davası olduğu söyleniyor (tklynz)


bu dava ile "sosyal bilimcilere" ne söylenmek isteniyor sizce?
gözde


tutuklandığım dönem
1998

savaşın en hararetli dönemi
öcalan daha türkiyeye gelmemiş
tam o sıralarda getirmeye çalışıyor imişler
ben tabi bunu bilmiyordum



o dönemde
eğer istedikleri isimleri verse idim
olay orda bitecekti
bunun akabinde arkadaşlarım da destek çıkınca işi büyütüp
mısır çarşısı olayını ortaya çıkardılar (tklynz)

mesaj şu idi
uzak durun
başınıza herşey gelir
kitabınız da yasaklanır
başka sonuçlara da katlanırsınız



dengelere göre davranın mesajı idi bu

hrantın katillerinin "akıllı olun" sözü
aslında topluma, aktivistlere
herkese giden bence önemli bir mesaj idi bu
"akıllı olmak"

hala tanığız platformunun web sitesi

ismail beşikçinin size sorduğu
"devlet ve sosyal bilimciler" ilişkisi sorusu
sizin de
"sınır tanımayan sosyal bilimciler müjdesi"
nedir bu? (tklynz)

doktorlar ve gazeteciler için vardı bu
sosyal bilimleri için de aynı yapı, aynı hareket düşünüldü
fransada başladı
sarkozy'ye karşı gelişti
ben de ilk aşamalarından beri içindeyim

farklı şiddet biçimlerine maruz kalan sosyal bilimciler

bağımsız bir sosyal bilime ulaşma gayesi
devletler ve güç odaklarından bağımsız olabilmek

şubat 25'de pariste kuruluşu olacak
ben ve alen garigudayan

alen de sarkozy mağdurlarından sosyal bilimci bir profesör

başlatanların çoğu sosyolog
ama yapı disiplenlerarası olacak

başlatan 2 arkadaş
silver lorant ve frederick meylacht (isim ve soyadları illaki yanlış almışımdır, anvrz)
kitap yazdılar
"araştırmak: hangi hakla" isminde

9 şubatta türkiyeye gelecek bu arkadaşlar
ve duruşmaya katılacaklar

25 şubat kuruluş günü
sınır tanımayan sosyal bilimcilerin

ismail beşikçi

behice boran
olmasa idi

sosyal bilimler de türkiye'de bugünkü seviyesinde olamazdı

romanınız bitti
teziniz devam ediyor
masal kitabınız da var
, gözde

"neden sen" diye sormadığın için teşekkür ederim
sorunun muhatabı ben değilim çünki

ben cezaevinde iken bir karar almıştım
bu "bilim kurgu" filminde bana biçilen rolü oynamayacağım kararı
kendi patikamı ne olursa olsun sürdüreceğim kararımı

"barışamadık" kitabı ordan çıktı (tklynz)


benim için önemli olan
kendi yazdığım hikayenin içinde oynamak

pen'in beni daveti
ve burs imkanı

straousbourg üni'de doktora çalışması
doktora tezi imkanı

"etnisite ve cinsiyet temelli politikaların sıkıntıları, sorunları
kurtuluş ve özgürlük problemleri
"
türkiye üzerinden bir araştırma olacak

insanların ua mahkemeler önündeki konumları üzerine bir çalışmada da
alan sorumluluğunu yapıyorum

bu mahkemeler nezdinde herkes eşit değil
kadın olmak
yabancı olmak
cezaevinde olmak gibi gibi sorunlar var

almanya
kültür projesi içindeyim
ayrıca almanyada bir sığınma evinin danışmanlığını yürütüyorum

bir çok ayrı iş gibi görünse de
aslında paralel alanlar hepsi

en son masal kitabımı bitirdim
3. masal kitabım oldu bu
"yeşil kız" (tklynz)

özyürek yayınlarından
artık ben masalcı sayılabilirim değil mi
masal yazmak sürekli yaptığım bir iş

romanımı da bitirdim
o çok kıskanç bir iş
başka bir alana eğilmenize izin vermiyor
onu da teslim ettim yayınevine

yıldırım türker'in t24'de romanımın yazımı bittikten hemen sonra bana yönelttiği
"nasıl hissediyorsun?" sorusuna
ben de
"yeni regl olmuş yeni yetmeler gibi hissediyorum" demiştim
o anki duygumu tarif için


ilk romanım bu

adı "yolgeçen hanı" (tklynz)
konusuna daha değinmeyeyim
editoryal süreçten geçecek sonuçta
ve büyüsünü bozmak istemiyorum

roman türkiyede
bir parçada türkiye dışında geçiyor
birebir kendi deneyimlerim yok,
ama deneyimlerinden kattıklaırm da var
özetle
yaşam arayışı
özgürlük arayışı
aşk arayışı
diyebiliriz

gençlik romanı da diyebiliriz

davanın üzerinden geçen 13 yıl

hala tanığız platformu
şimdi uluslararası destek de eklemlendi

"son olarak ne söylemek istersin pınar
"pınar hanım" dememi istemediğin için böyle hitap ediyorum
", gözde

"evet, pınar de", pınar
ben bu süreçte bu dayanışma sayesinde ayakta kaldım





bu dayanışma kişisel değil
herkes pınar için değil
adalet için biraraya geldi




nevin berktaş (tklynz)
dayanışma dışında kalan
mağdur olanlara bir örnek

nevin 12 eylülde içeriye alınıp en fazla cezaevinde kalan kadın
20 yıl içeride kaldı



cezaevinde başladığı kitabını, "hücreler"i de geçenlerde bitirdi

ve bu kitap nedeni ile yeniden yargılandı
ve yeniden içeri alındı

üstelik 20 yıllık cezasının fazla olduğu bilinmesine karşın
yazdıkları için yeniden cezaevinde

umarım bu davada herşey sona erer ve
ben de nevin berktaş için daha fazla mücadele etme imkanına sahip olurum


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder