akıl fikir - 08.02.11 salı (92. hafta)
Açık Dergi // Eraslan Sağlam - İlksen Mavituna - Gözde Kazaz - Feryal Kabil
(Programın Kaydı)
sizin davanızın
türkiye'nin dreyfus davası olduğu söyleniyor (tklynz)
bu dava ile "sosyal bilimcilere" ne söylenmek isteniyor sizce? gözde
tutuklandığım dönem
1998
savaşın en hararetli dönemi
öcalan daha türkiyeye gelmemiş
tam o sıralarda getirmeye çalışıyor imişler
ben tabi bunu bilmiyordum
o dönemde
eğer istedikleri isimleri verse idim
olay orda bitecekti
bunun akabinde arkadaşlarım da destek çıkınca işi büyütüp
mısır çarşısı olayını ortaya çıkardılar (tklynz)
mesaj şu idi
uzak durun
başınıza herşey gelir
kitabınız da yasaklanır
başka sonuçlara da katlanırsınız
dengelere göre davranın mesajı idi bu
hrantın katillerinin "akıllı olun" sözü
aslında topluma, aktivistlere
herkese giden bence önemli bir mesaj idi bu
"akıllı olmak"
hala tanığız platformunun web sitesi
ismail beşikçinin size sorduğu
"devlet ve sosyal bilimciler" ilişkisi sorusu
sizin de
"sınır tanımayan sosyal bilimciler müjdesi"
nedir bu? (tklynz)
doktorlar ve gazeteciler için vardı bu
sosyal bilimleri için de aynı yapı, aynı hareket düşünüldü
fransada başladı
sarkozy'ye karşı gelişti
ben de ilk aşamalarından beri içindeyim
farklı şiddet biçimlerine maruz kalan sosyal bilimciler
bağımsız bir sosyal bilime ulaşma gayesi
devletler ve güç odaklarından bağımsız olabilmek
şubat 25'de pariste kuruluşu olacak
ben ve alen garigudayan
alen de sarkozy mağdurlarından sosyal bilimci bir profesör
başlatanların çoğu sosyolog
ama yapı disiplenlerarası olacak
başlatan 2 arkadaş
silver lorant ve frederick meylacht (isim ve soyadları illaki yanlış almışımdır, anvrz)
kitap yazdılar
"araştırmak: hangi hakla" isminde
9 şubatta türkiyeye gelecek bu arkadaşlar
ve duruşmaya katılacaklar
25 şubat kuruluş günü
sınır tanımayan sosyal bilimcilerin
ismail beşikçi
behice boran olmasa idi
sosyal bilimler de türkiye'de bugünkü seviyesinde olamazdı
romanınız bitti
teziniz devam ediyor
masal kitabınız da var, gözde
"neden sen" diye sormadığın için teşekkür ederim
sorunun muhatabı ben değilim çünki
ben cezaevinde iken bir karar almıştım
bu "bilim kurgu" filminde bana biçilen rolü oynamayacağım kararı
kendi patikamı ne olursa olsun sürdüreceğim kararımı
"barışamadık" kitabı ordan çıktı (tklynz)
benim için önemli olan
kendi yazdığım hikayenin içinde oynamaktı
pen'in beni daveti
ve burs imkanı
straousbourg üni'de doktora çalışması
doktora tezi imkanı
"etnisite ve cinsiyet temelli politikaların sıkıntıları, sorunları
kurtuluş ve özgürlük problemleri"
türkiye üzerinden bir araştırma olacak
insanların ua mahkemeler önündeki konumları üzerine bir çalışmada da
alan sorumluluğunu yapıyorum
bu mahkemeler nezdinde herkes eşit değil
kadın olmak
yabancı olmak
cezaevinde olmak gibi gibi sorunlar var
almanya
kültür projesi içindeyim
ayrıca almanyada bir sığınma evinin danışmanlığını yürütüyorum
bir çok ayrı iş gibi görünse de
aslında paralel alanlar hepsi
en son masal kitabımı bitirdim
3. masal kitabım oldu bu
"yeşil kız" (tklynz)
özyürek yayınlarından
artık ben masalcı sayılabilirim değil mi
masal yazmak sürekli yaptığım bir iş
romanımı da bitirdim
o çok kıskanç bir iş
başka bir alana eğilmenize izin vermiyor
onu da teslim ettim yayınevine
yıldırım türker'in t24'de romanımın yazımı bittikten hemen sonra bana yönelttiği
"nasıl hissediyorsun?" sorusuna
ben de
"yeni regl olmuş yeni yetmeler gibi hissediyorum" demiştim
o anki duygumu tarif için
ilk romanım bu
adı "yolgeçen hanı" (tklynz)
konusuna daha değinmeyeyim
editoryal süreçten geçecek sonuçta
ve büyüsünü bozmak istemiyorum
roman türkiyede
bir parçada türkiye dışında geçiyor
birebir kendi deneyimlerim yok,
ama deneyimlerinden kattıklaırm da var
özetle
yaşam arayışı
özgürlük arayışı
aşk arayışı diyebiliriz
gençlik romanı da diyebiliriz
davanın üzerinden geçen 13 yıl
hala tanığız platformu
şimdi uluslararası destek de eklemlendi
"son olarak ne söylemek istersin pınar
"pınar hanım" dememi istemediğin için böyle hitap ediyorum", gözde
"evet, pınar de", pınar
ben bu süreçte bu dayanışma sayesinde ayakta kaldım
bu dayanışma kişisel değil
herkes pınar için değil
adalet için biraraya geldi
nevin berktaş (tklynz)
dayanışma dışında kalan
mağdur olanlara bir örnek
nevin 12 eylülde içeriye alınıp en fazla cezaevinde kalan kadın
20 yıl içeride kaldı
cezaevinde başladığı kitabını, "hücreler"i de geçenlerde bitirdi
ve bu kitap nedeni ile yeniden yargılandı
ve yeniden içeri alındı
üstelik 20 yıllık cezasının fazla olduğu bilinmesine karşın
yazdıkları için yeniden cezaevinde
umarım bu davada herşey sona erer ve
ben de nevin berktaş için daha fazla mücadele etme imkanına sahip olurum
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder